Ne mutlu o Türk'e,
yani kâmil insana ki; çekinmeden, korkmadan konuşmasına devam eder ve atını ateşle dolu hendekten sıçratıverir.
Yani ölümü (bile) göze alarak, çok tehlikeli bir iş olan hakikatleri söylemeyi başarır.
O, heyecanla, İlâhî aşkla atını öyle bir hızlı sürer, öyle şahlandırır ki, onu ötelere, göklerin üstüne çıkarmayı düşünür!
O yalnız Allah'ı düşünür.
Ne kimseyi görür, ne kimsenin hasedine bakar.
Her şeyden gözünü yummuştur; ateş gibi kuruyu da yakmıştır, yaşı da…" ("Mesnevî Tercümesi", s. 286, trc.: Şefik Can)
“Her devirde peygamber yerine, bir velî vardır.
Bu usul kıyamete kadar dâimdir.
İşte diri ve faal imam o veli
İster Ömer soyundan olsun, ister Ali soyundan.
Ey yol arayan, Mehdi de o dur, Hadi de o,
Hem gizlidir, hem karşında oturmakta.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder